CHP Artvin Milletvekili Av.Uğur Bayraktutan, Çay Üreticilerinin Sorunlarını Mecliste Gündeme Taşıdı. Rize AK Parti Milletvekili Ayar “Yapacak Bir Şey Yok” Dedi!
Bayraktutan Meclis’te yaptığı konuşmada, “Rize ve Artvin için, Türkiye için çay stratejik bir ürün ve çayla alakalı gerçekten bölgemizde ciddi bir sorun var. Nedir diyorsanız, geçen hafta da çayla alakalı sorunlar konuşuldu; bundan altı yıl evvel, yine çayla alakalı, bu Parlamentoda 24'üncü Dönemde çay üreticilerinin sorunlarıyla alakalı konuşma yaptım ve bu sorunu nasıl çarpıcı şekilde anlatabilirim diye bir çuval çayı bu Parlamento kürsüsüne dökmüştüm hatırlarsanız. Ama aradan geçen altı yıl içerisinde ne yazık ki çaya ilişkin, çay üreticilerinin sorunları hakkında bir iyileştirme olmadığı gibi gerileme dönemiyle de karşı karşıyayız.
Sorun ne değerli arkadaşlarım? Bakın, bir seçim dönemine giriyoruz. Normalde yaş çayla alakalı olarak bir kota var. Bu kota da neydi? Normalde dekara 400 kiloydu ama seçime girdiğimiz için 575 kilo. Kiloyla alakalı bir iyileştirme yaptınız ama bu 575 kiloyu çay üreticisinin tamamlaması mümkün değil, en fazla 250-300 kilo verebiliyor.
Başka bir sorun daha var, kontenjanla alakalı sorun var değerli arkadaşlarım. 1 Mayısta çay sezonu açılıyor. İlk iki gün sorun yok, Rize ve Artvin'de sorun yok değerli arkadaşlarım; ilk iki gün kontenjan uygulamasıyla alakalı sorun yok ama dekar başına 30 kilo ile 40 kilo arasında alması gereken ÇAYKUR bir bakıyoruz günlüğü 15 kiloya çekiyor. Şu anda çay üreticisi devletin vermiş olduğu destekle beraber 2,45; 2,450 fiyat alması gerekiyor. Bunun içerisinde 13 kuruş da devletin destekleme fiyatı var. Aslında normaldeki fiyat 2,320. Ama değerli arkadaşlarım problem başka. Bakın, ÇAYKUR, yeterli şekilde talep olmadığı için, büyük bir arzla karşı karşıya kaldığı için bunu almıyor, özel sektörle, özel sektörün iş adamlarıyla üreticiyi karşı karşıya getiriyor. Sorun şundan kaynaklanıyor: Taban fiyatı her ne kadar 2,320 olsa da değerli arkadaşlarım, buradan aşağı olmasa da yani daha doğrusu destekleme fiyatıyla beraber 2,45 olsa da ne yazık ki karşılaştığımız tabloda özel sektör tarafından 1,70; 1,60; 1,80 verilen fiyatlar var. Yani aşağı doğru neredeyse yüzde 30'lara, yüzde 20'lere inen bir indirimle karşı karşıya kalıyor. Şunu açıkça ifade ediyorum: Çay üreticisi emeğinin karşılığını alamıyor sayın milletvekilleri, değerli Hükûmet. O nedenle buraya mutlaka müdahale edilmesi gerekiyor.
Şunu da ayrıca bir not olarak tarihe düşmek istiyoruz: Özel sektör bu konuda fiyat veriyor da bunu peşin mi veriyor, 1,70'i; 1,60'ı; 1,80'i? Hayır, hayır değerli arkadaşlarım, peşin de vermiyor. Bu konuda eğer duyarlı olursanız… Peşin de vermiyor. Ne yapıyor?
O 1,60'la; 1,70'le; 1,80'le alakalı fiyatlarla belki de 2019'un Mart ayından sonraya, 2019'un ortalarından sonraya vade veriyor değerli arkadaşlarım, senet veriyor. Bu ne demek biliyor musunuz? Yani çay üreticisinin emeğini bir anlamda sömürüyoruz, yok ediyoruz, emeğini yok ediyoruz değerli arkadaşlarım.
Bakın, benim bölgemde, Artvin'de -şu anda Borçka'da, Hopa'da, Arhavi'de, Kemalpaşa'da- Rize'nin bütün ilçelerinde 205 bin çay üreticisini ilgilendiren ciddi anlamda bir sorunla karşı karşıyayız saygıdeğer arkadaşlarım.
Çay üreticileri şu anda eğer bu sorun giderilmezse, özel sektörün yapmış olduğu vahşi kapitalizmin bu uygulaması ortadan kaldırılmazsa çay üreticileri "Yolları keseceğiz, bu çayları Rize'de, Artvin'de, Arhavi'de, Hopa'da, Kemalpaşa'da yollara dökeceğiz." diyorlar değerli arkadaşlarım.
O nedenle, çay üreticilerinin sorunları ciddi sorunlar. Şunu demeyin bize: "Efendim, ÇAYKUR'un fabrikalarının alım kapasitesi belli ancak bu kadar alabilirler." Çay üreticilerinin ürünü tarlada yanıyor değerli arkadaşlarım.
Ben yöre milletvekili olarak bunları anlatmak zorundayım. Hükûmetten bakanlar var mı, bilmiyorum. Sayın Başbakan Yardımcısı burada. Çıkıp şunu söylemelerini istiyoruz, demeliler ki özel sektöre de: Maç oynandıktan sonra hakemle alakalı kurallar değişmez değerli arkadaşlarım. ÇAYKUR'la alakalı düzenlemelerde kurallarımız var ama özel sektörün yapmış olduğu uygulamalarda hiçbir kural yok, hiçbir kural yok.
E, bunun mağduriyetini kim çekiyor? Bunun mağduriyetini biraz önce ifade ettiğim 205 bin aile çekiyor. 205 bin çay üreticisi ne demek biliyor musunuz değerli arkadaşlarım? 1 milyon kişi demek, 1 milyon kişi demek. O nedenle biz çaya "stratejik ürün" diyoruz. Dünyada hiçbir yerde…
Bakın, ülkemizde suyun dışında en çok kullanılan içecek çay. Çay üreticisi haklı olarak Mustafa Kemal'in Parlamentosuna bakıyor, elini uzatıyor, diyor ki: "Benim elimden tutun. Burada ciddi anlamda bir sorun var." Ben de yöre milletvekili olarak diyorum ki: Evet, bu soruna damga vurmalıyız. Bu sorunu gidermeliyiz. Hükûmetin bu sorunla alakalı çay üreticisinin infialine yol açacak, sosyal patlamaya yol açacak bu tabloda, bu direnişte üreticinin yanında yer almasını istiyoruz değerli arkadaşlarım. Eğer bunu yaparsak, bunu giderirsek çay üreticisinin bu mağduriyetini gideririz, emeğinin hakkını veririz ve vermiş olduğu ürün miktarıyla alakalı da alın teri kurumadan emeğinin karşılığını alır diyorum.
Buradan, Hükûmetin gerekli bütün duyarlılığı göstereceğini inanmak istiyor, çay üreticilerinin bu sorununu yüce Parlamentodan bütün Türkiye'yle paylaşıyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.” Diye konuştu.
Bayraktutan’ın konuşmasının ardından Rize AK Parti Milletvekili Hikmet Ayar AK Parti Grubu Adına Bayraktutan’a cevap verdi.
Ayar yaptığı konuşmada; “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisinin çay tarımıyla ilgili vermiş olduğu Meclis araştırması açılması teklifi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle sizleri, çay bahçesinde çay toplayan çay üreticisi hemşehrilerimi ve aziz milletimi saygıyla selamlıyorum.
Yine, yeni açılan çay sezonunun Rize'mize, çay bölgemize hayırlar getirmesini Yüce Allah'tan temenni ediyorum.
Geçen hafta, yine benzer bir önerge üzerine konuşmuştum, aynı şeyler söylenmiş, ben de aynı şeyleri söyleyeceğim. AK PARTİ iktidarlarından önce yaş çay için, bütün tarım ürünlerinde olduğu gibi beklenen enflasyona göre fiyat belirlenirdi, enflasyon hiçbir zaman beklenen seviyede çıkmazdı, yüksek çıkardı ve müstahsil buradan kaybederdi. Yine, o dönem, satılan yaş çay bedelleri bir sonraki senede ödenirdi, müstahsil buradan da bir kaybederdi. Böyle bir dönemden bugünkü döneme geldik. Nedir bugünkü dönem, ona bir bakalım.
Yaş çay fiyatı, gerçekleşen enflasyona göre, artı refah payıyla belirlenmektedir bütün tarım ürünlerinde olduğu gibi. Yine, satılan çay bedelleri bir sonraki yılda değil bir sonraki ay içerisinde ödenmektedir, enflasyondan dolayı da herhangi bir kayba uğranılmamaktadır. Az önce iddia edildiği gibi, özel sektör, belirlenen o 1,1 veya 1,5'lerle değil ÇAYKUR'un belirlediği fiyatın da üzerinde şu anda çay almaktadır.
Geçen sene, tüm sezonun ortalamasında, ÇAYKUR'un üzerinde fiyat vererek çay satın almıştır özel sektör ve bunun sonucu olarak da ÇAYKUR istediği rekolteyi alamamıştır, satın alamamıştır ama siz gitmemiş olabilirsiniz, bilmiyor olabilirsiniz, normal karşılıyorum. Biz ÇAYKUR'un çay işleme kapasitesi…” dedi
Bayraktutan Biliyorum biliyorum, Artvin'den bizi arıyorlar, 1.700'e… Ayar konuşmasının devamında; “Bakın, özel sektör de bizim, ÇAYKUR da bizim. Özel sektör şu anda çay rekoltesinin yarısını, bazen yarısından fazlasını satın alıyor. Özel sektör de bizimdir, ÇAYKUR da bizimdir ama özel sektörü biz tu kaka etme yerine disipline etme anlamında çalışmalar yapıyoruz. Nedir o? ÇAYKUR'un çay işletme kapasitesini artırmak suretiyle özel sektörü her zaman için belli bir noktada tutabiliyoruz artık. Günlük işleme kapasitesini son beş senede 6.100 tonlardan 9.100 tonlara kadar çıkardık ve bunun sonucu olarak da gerektiğinde kotayı artırmak suretiyle özel sektörü disipline edebilmekteyiz ve bu tedbirler bu şekilde devam ettiği sürece…
Çayın bugünü dünden iyidir, yarını bugünden daha iyi olacak diyorum. Elbette daha iyisini yapmak… Evet, yine AK PARTİ sayesinde daha iyisini yapacağız ve Rize, hiç şüpheniz olmasın, 5 milletvekilliği olsa 5-0'la devam kararı verecek ama nüfusumuz 3 milletvekilliğine uygun olduğundan 3 milletvekilliğiyle devam kararını çoktan vermiştir. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygıyla selamlıyorum” şeklinde konuşmalarını sonlandırdı.
Bayraktutan Meclis’te yeniden söz alarak şu açıklamalarda bulundu: “Değerli arkadaşlarım, biraz önce milletvekilimiz konuşuyorken Kemalpaşa Belediye Başkanımız Ergül Akçiçek beni telefonla aradı, "Şu anda Hopa'da Kemalpaşa'da çay firmaları, değerli milletvekilim, 1.800, 1.700, 1.600." dedi. Bakın, rakamlara dikkat edin. Biraz önce Belediye Başkanı beni aradı. Hani benim bölgeye gitmediğimi diyorsunuz ya, ben bölgeden gelmiyorum, bölge orada duruyor, Artvin. Daha geçen hafta oradaydım.
Israrla söylüyorum, gelin, şöyle bir şey yapalım, açık çağrıda bulunuyorum: Hafta sonu beraber gidelim Kemalpaşa'ya ve Hopa'ya, siz haklıysanız…
Eğer siz haklıysanız, 1.700, 1.800 değil de 2.500'se ben milletvekilliği mazbatasını -yüce Parlamentonun önünde namus, şeref sözü veriyorum- burada bırakıp evime gideceğim. Ama siz haksızsanız ne yapacaksınız? Biz 2.450 rakamına tamam diyoruz, 2.450'ye tamam diyoruz.
Ama 2.450'ye tamam diyoruz sayın milletvekilim, bakın, dikkat edin. Burada bir sorun var, Rize'den size yanlış bilgi veriyor olabilirler.
Özel sektörle alakalı olarak Artvin'deki, Kemalpaşa'daki, Hopa'daki Arhavi'deki çay üreticisinin yaşamış olduğu ciddi bir sorun var. Bu sorun için beni arıyorlar ve bana bunu söylüyorlar, diyorlar ki: "Bu çayı caddeye, sokağa dökeceğiz, bunun karşılığını alamıyoruz." Siz diyorsunuz ki: "Özel sektör hemen bunun parasını ödüyor." Ödemiyor ki Sayın Milletvekilim. Nerede ödüyor? Ödemiyor, diyor ki: "2019 yılına çek vereceğim." Bunun karşılığında kuru çay veriyor, bedeli ödemiyor. Ciddi anlamda sıkıntı var yani bu konuda kör olmayın lütfen, ön yargılı da olmayın.
Bakın, benim seçim bölgemde -biraz önce telefonla konuştum- diyorlar ki: "1.700-1.800." Böyle bir ithamda nasıl bulunabilirsiniz? Beni arıyorlar. Ben geçen hafta seçim bölgemdeydim. Bakın, 1'inde başladı bu şey. İki gün problem yoktu diyorum. İki gün hiçbir sıkıntı yok, 2 ve 3 Mayısta problem yok, arkasından 2-3 Mayıs geçti, aradan üç dört gün geçti, problem var; Rize'de de problem var, gerçekten Rize'de de problem var. O anlamda, sayın milletvekiliyle beraber çay üreticilerinin olduğu bölgeyi beraber gezelim, kim haklı, üretici de görsün, seçmen de görsün diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.”
Bu bilgileri de düzeltmeye ihtiyacımız var şeklinde söz alan Ayar, “Evet, biz kimseden aldığımız bilgiyle konuşmuyoruz, bizzat işin içerisinde olan bir milletvekiliyim. Bakın, ÇAYKUR az önce bahsettiğim bu kapasite artışı nedeniyle bu sene kotayı 575 kilo olarak açıklamıştı. Az önce iddia edildiği gibi seçim kararı alındıktan sonra değil, seçim kararı alınmadan önce açıklamıştır, bunu da ifade etmek istiyorum. Ayrıca her gün mesaj atıyor, üretici olduğum için benim telefonuma da mesaj geliyor, "Özel sektörün düşük fiyat tekliflerine çay satmayın." diye uyarılar yapıyor.
Ama buna rağmen satılıyorsa, özel sektör de alıyorsa, istisnai bir durumda buna yapacak bir şey yoktur. Ama ÇAYKUR "575 kilodan, hatta gerekirse tamamıyla alırım." diye açıklamasını yapmıştır. Dolayısıyla bu durumu da bilgilendirmek isterim.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.